Ekrem İmamoğlu'ndan 'dezenfektan ihalesi' hakkında açıklama

İçişleri Bakanlığı ‘ihalede devletin zarara uğratıldığı’ iddiasıyla Ekrem İmamoğlu hakkında ön inceleme başlattı.

Ekrem İmamoğlu'ndan 'dezenfektan ihalesi' hakkında açıklama
Editör: Ege Medyası
17 Mayıs 2021 - 13:26
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun neredeyse her icraatı inceleme-soruşturma konusu oluyor.
Fatih Sultan Mehmet'in türbesinin dışında elini arkaya bağlayarak yürümesi, görevden alınan belediye başkanlarıyla görüşmesi ön inceleme konusu yapılmıştı.
Sözcü'den Saygı Öztürk'ün haberine göre, İmamoğlu hakkında İçişleri Bakanlığı'nın yeni inceleme konusu dezenfektan alımında devletin zarara uğratıldığı iddiası oldu.
MÜFETTİŞ SAVUNMA İSTEDİ
Koronavirüs pandemesinin ilk başladığı dönemde İBB de İhale Yasası'nın 21. Maddesi'ne dayanarak 19 Mart 2020 tarihinde NHP İlaç Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nden 15 bin litre dezenfektan aldı.
İçişleri Bakanlığı, ihalede usulsüzlük içeren işlemler yapılarak kamu zararına sebebiyet verildiği iddiasıyla İmamoğlu hakkında “Devlet Memurları ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanun”a dayanarak ön inceleme başlattı.
Müfettişler, İmamoğlu'ndan savunma istedi. Ticaret Bakanlığı döneminde, kendi aile şirketinden bakanlığına dezenfektan aldığı belirlenen Ruhsar Pekcan hakkında hiçbir inceleme, soruşturma yoluna gidilmezken, İmamoğlu hakkında inceleme başlatılması “Siyasi” olarak yorumlandı. Gelişmeleri, İmamoğlu'na yakın bir belediye yetkilisi şöyle yorumladı:
‘SUÇ YARATMAK İSTİYORLAR'
“5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 5393 Sayılı Belediyeler Kanunu, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre belediye başkanı, ‘Harcama yetkilisi' , ‘ihale yetkilisi' olmadığı için mali iş ve işlemlerde belediye başkanlarının hiçbir sorumluluğu bulunmamaktadır. Kanunlara göre ihale ve harcama yetkisi olmadığı için ihale iş ve işlemleri ile hiçbir ilgisi bulunmayan, söz konusu ihalelere ait belgelerde imzası ve belgelerin düzenlenmesine katkısı olmayan, ihalelerle ilgili süreçte talimat verdiğine ya da yönlendirmede bulunduğuna dair hiçbir emare olmayan İmamoğlu hakkında suç yaratılmaya çalışılıyor. Eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın bakanlığa kendi şirketinden dezenfektan satmasıyla ilgili konu ise kapatılmaya çalışılıyor. Aradaki farkı görüyor musunuz?”
DANIŞTAY'IN KARARI GÖZ ARDI EDİLDİ
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na ön inceleme başlatılırken, Danıştay kararına da göz ardı edildiği öne sürüldü.
Belediye başkanlarının harcama ve ihale yetkilisi sıfatlarının bulunmadığına dair Danıştay 1. Dairesi'nin kararında, “Bu yetkiler ve sorumluluklar belediyelerde birim amirlerine; büyükşehirlerde memur statüsündeki daire başkanlarına, diğer belediyelerde müdürlere verildiğinden, belediye başkanlarının ihale iş ve işlemleriyle ilgili konularda herhangi bir görevi bulunmamaktadır” ifadeleri yer aldı.
İMAMOĞLU SAVUNMASINI VERDİ
Başkan İmamoğlu, kendisine 30 Nisan 2021’de tebliğ edilen ön inceleme soruşturmasını yürüten müfettişlere, savunmasını, 3 Mayıs 2021’de ulaştırdı.
“BELEDİYE BAŞKANLARI ‘HARCAMA VE İHALE YETKİLİSİ’ SIFATINI TAŞIMAZ”
Belediye başkanlarının mali yönetim sisteminde, “harcama ve ihale yetkilisi” sıfatını taşımadığını belirten İmamoğlu, müfettişlere sunduğu savunma dilekçesinde, “Harcama ve ihale yetkililerinin tanımı, görev yetki ve sorumlulukları, genel hüküm olarak ‘5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’ ile ‘4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda, özel hüküm olarak da ‘5393 sayılı Belediye Kanunu’nda düzenlenmiştir” beyanında bulundu. Söz konusu kanunların ilgili kanunlarına atıf yapılan dilekçede, şu ifadeler kullanıldı:
“5018 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinin (k) bendinde, kamu idaresi bütçesinde ödenek tahsis edilen ve harcama yetkisi bulunan birim, ‘harcama birimi’ olarak tanımlanmıştır. Kanun’un 31’inci maddesinde, bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisinin, ‘harcama yetkilisi’ olduğu ifade edilmiş, 32’nci maddesinde ise; bütçeden harcama yapılabilmesi harcama yetkilisinin, harcama talimatı vermesine bağlanmış, harcama talimatlarında da hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı, süresi, kullanılabilir ödeneği, gerçekleştirme usulü ile gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgilerin yer alacağı, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu kanun çerçevesinde yapmaları gereken işlemlerden harcama yetkililerinin sorumlu oldukları belirtilmiştir. 5018 sayılı Kanun’un 33’üncü maddesinde de giderin gerçekleştirilmesinin, harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin, harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesi ile tamamlanacağı hüküm altına alınmıştır.”
“HARCAMA YETKİLİSİ, BİRİMİN YÖNETİCİSİDİR”
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca, bütçeden yapılacak harcamalarda sürecin, harcama talimatı ile başlayıp, hak sahibine ödeme yapılması ile son bulduğu bilgisinin paylaşıldığı dilekçede, “5018 sayılı Kanun’da, giderin yapılmasından ödeme aşamasına kadar tüm işlemlerin harcama yetkilisinin gözetim ve denetimi altında, onun emir ve talimatı ile yürütülmesi öngörüldüğünden, sorumluluk konusunda da ‘harcama yetkilisi’ ön plana çıkmaktadır.
Kanunda harcama yetkilisinin, bütçeyle ödenek tahsis edilen her harcama biriminin en üst yöneticisi olarak tanımlanması, idari açıdan üst yöneticilere; hukuka uygunluk açısından da yetkili kılınmış mercilere hesap vermekle sorumlu olduğunu göstermektedir” denildi. 5018 sayılı Kanun’daki “harcama yetkilisi” ifadesiyle, bir program sorumlusuna ve statü hukukunda tanımlanan daire/birim amirine işaret edildiğine vurgu yapılan dilekçede, “Bu hükümler karşısında, bütçeden yapılacak harcamalar konusunda 5018 sayılı Kanunda öngörülen harcama sürecinde tek ve tam yetkili olan, giderin yapılmasına karar vermekten ödeme aşamasına kadar tüm işlemleri emir ve talimatı çerçevesinde yürüten ve maiyetindekileri ve onların eylem ve işlemlerini gözetmek ve denetlemekle yükümlü olan harcama yetkilisidir” ifadeleri kullanıldı.
“İHALE YETKİLİSİ, HARCAMA YETKİSİNE DE SAHİPTİR”
Dilekçede atıf yapılan bir diğer metin ise, “4734 sayılı Kamu İhale Kanunu” oldu. Kamu İhale Kanunu’nda “ihale yetkilisi” tanımının açıkça yapıldığına dikkat çekilen dilekçede, şu görüşler yer aldı:
“4734 sayılı Kanun’da ihale yetkilisi; ‘idarenin, ihale ve harcama yapma yetki ve sorumluluğuna sahip kişi veya kurulları ile usulüne uygun olarak yetki devri yapılmış görevlilerini ifade eder’ şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanımdan, ihale yetkilisinin harcama yetkisine de sahip olduğu anlaşılmaktadır. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 63’üncü maddesinde de benzeri hükme yer verilmiştir. ‘Harcama yetkilisi’ başlıklı anılan maddede, belediye bütçesiyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisinin harcama yetkilisi olduğu yer almıştır.”
“BELEDİYE BAŞKANLARININ İHALE İŞ VE İŞLEMLERİ GÖREVİ YOKTUR”
“5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu” ile “5393 sayılı Belediye Kanunu”nda düzenlenen “harcama yetkilisİ”, “harcama yetkisi” ve “harcama talimatı” kavramlarının, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’ndaki “ihale yetkilisi” ve “yetkisi”ni de kapsadığının vurgulandığı dilekçede, şu vurgular yapıldı:
“4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki işlerde, ihale yetkilisi sıfatının, belediye başkanları tarafından kullanılma imkanının kalmadığı, dolayısıyla ihale yetkilisi sıfatının da harcama yetkilileri tarafından kullanıldığı, 01.01.2005 tarihinden sonra belediye başkanlarının harcama yetkilisi, 01.01.2003 tarihinden sonra da ihale yetkilisi olmadıkları, bu yetkilerin ve sorumlulukların belediyelerde birim amirlerine verildiği, hususları nazara alındığında, belediye başkanlarının ihale iş ve işlemleriyle ilgili konularda her hangi bir görevi bulunmamaktadır.”
EMSAL DANIŞTAY KARARI
Benzer bir konuda, bir belediye başkanı hakkında verilen soruşturma izni kararına karşı yapılan itirazın, Danıştay Birinci Dairesi’nin E: 2020/22, K: 2020/132 sayılı kararıyla kabul edildiği bilgisinin paylaşıldığı dilekçede, “Açıklanan nedenlerle, yukarıda belirtilen Danıştay Birinci Daire kararı da nazara alındığında, bu karara konu eyleme benzer eylem (mali işlem) nedeniyle 5393 sayılı Kanun’un 63., 5018 sayılı Kanun’un 3., 8.,11.,31.,32.,33. maddeleri ile 4734 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında bir sorumluluğum bulunmamaktadır” ifadeleri kullanıldı.
Söz konusu Danıştay kararının sonuç bölümü şu şekilde:
“…….maddelerinden ilgiliye isnat edilen eylemlerle ilgili
olarak, söz konusu ihalelere ait belgelerde imzası olmayan, belgelerin düzenlenmesine katkısı tespit edilmeyen ihalelerle ilgili süreçte talimat verildiğine ya da yönlendirmede bulunduğuna dair delil olmayan Belediye Başkanına söz konusu eylemler nedeniyle cezai sorumluluk yüklenemeyeceğinden bu nedenlerle ………….maddelerinden ilgiliye isnat edilen eylemlerin, hakkında soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından, itirazın kabulüyle İçişleri Bakanının …../…./2019 tarih ve Mül.Tef.Ku.Bşk.2019/….. sayılı kararının kaldırılmasına” 05.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.”

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum