İzmir'de Deprem Hazırlığı: Yapı Stokuna Dikkat Çekildi

İzmir Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Daire Başkanı Mutlu Gürler, İzmir'in deprem hazırlıklarında yapı stokunun göz ardı edildiğini vurguladı. Merkezi hükümetle iş birliği içinde çalıştıklarını belirten Gürler, afetler konusunda siyaset üstü bir yaklaşımla hareket etmenin önemine değindi.

İzmir'in deprem riskini azaltmak için yerel yönetim ve merkezi idare işbirliğinde çalışmalar sürüyor. 30 Ekim 2020 İzmir depremi ve 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından İzmir'in olası bir depreme hazırlıklı olması için gerekli tedbirler alınmaya çalışılıyor. Gürler, modern afet yönetiminin deprem öncesi, sırası ve sonrası olmak üzere üç aşamadan oluştuğunu belirtti.

Gürler, afetlerin ardından "Devlet ortaya çıkar, devlet büyüktür" şeklindeki algının sürdürülebilir olmadığını ifade etti. Risk azaltma çalışmalarının öncelikli olması gerektiğini vurguladı.

İŞ BİRLİĞİNİN ÖNEMİ

Gürler, merkezi hükümetle iş birliğinin önemine değinerek, afetler konusunda siyaset üstü davranmanın esas olduğunu söyledi. Kentsel dönüşüm projeleri için merkezi hükümetin büyükşehir belediyelerine kaynak ayırması gerektiğini belirtti.

• Afetler konusunda siyaset üstü davranmak esastır.
• Merkezi hükümetin kentsel dönüşüm için kaynak ayırması gerekmektedir.
• AFAD ile iş birliği en üst seviyede tutulmaya çalışılıyor.

İZMİR'İN RİSKLİ YAPI STOĞU

İzmir'in yapı stoğunun riskli olduğuna dikkat çeken Gürler, 100 kilometrelik alandaki diri fay hatlarının incelendiğini belirtti. Sıvılaşma, kaya düşmesi, heyelan gibi risklerin yanı sıra kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer risklerin de değerlendirildiğini söyledi.

• İzmir'in yapı stoku uzun yıllardır göz ardı edildi.
• Mühendislik hizmeti almamış yapılar mevcut.
• Büyük bir sismik tehlikenin olası yıkıcı sonuçları konusunda uyarılar yapılıyor.

KRİZ MERKEZLERİNİN ÖNEMİ

Afet İşleri Daire Başkanı Gürler, hükümet ve yerel yönetimlerin bir arada çalıştığı kriz merkezlerinin önemine dikkat çekti. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait 24 saat hizmet veren bir kriz merkezi bulunduğunu ve bu merkezde birçok birimin eş güdüm içinde çalıştığını belirtti.

Belediye iştiraklerinin de hazırlıklı olduğunu ifade eden Gürler, İzmir Valisi ve Belediye Başkanı'nın da içinde bulunduğu bir kriz yönetiminin olduğunu söyledi.

Gürler, Kentin iyileştirilmesi konusuna vurgu yaparak “Afet sonrasına ilişkin kentlerin iyileştirilmesi önemli ve bu alanda da yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Ağırlıklı gündem maddemiz ise arama kurtarma çalışmalarının en yüksek seviyede olduğu 72 saatlik dönemi esas almaktır. Bu sürenin sonunda ise kentlerin yeniden normal hayata kavuşturulması için afet sonrası sürecini iyileştirmek için çalışıyoruz. Bu süreçlere ilişkin çalışmalarımızı da daha çok afet ve acil toplanma ile geçici barınma alanları olmak üzere kent içindeki mekânları gözden geçirerek yürütüyoruz. İzmir’de, 2 bin 425 adet acil toplanma alanı ve 71 adet geçici barınma alanı mevcut. Bunların alt yapısını, imkânlarını, teknik ve diğer tüm olanakları da eksiksiz gidermeye çalışıyoruz” diye konuştu.

• Kriz merkezleri, hükümet ve yerel yönetimlerin iş birliği ile yönetiliyor.
• İzmir'de 24 saat hizmet veren bir kriz merkezi bulunuyor.
• Belediye iştirakleri de afetlere hazırlıklı.
• İzmir'de 2 bin 425 adet acil toplanma alanı ve 71 adet geçici barınma alanı mevcut.

OKULLARDA TEMEL JEOLOJİ DERSLERİ ŞART

Gürler, okullarda 'Temel Jeoloji' derslerinin verilmesinin önemini vurguladı. Bu derslerle öğrencilerin bilinçlenmesinin sağlanması gerektiğini, doğa ve insan ilişkilerinin yanı sıra ekolojik bakış açısının kazandırılmasına dikkati çekti.

Gürler, geleceğimiz olan çocukların afetleri 'kader' olarak değil 'bilimsel' verilerle değerlendirmesini sağlamak gerektiğini söyledi.

Kaynak: haberekspres