Uçum'dan Yeni Anayasa ve Milli Hukuk Vurgusu!
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, yeni anayasa tartışmalarına milli anayasacılık ilkeleriyle yaklaştı. Milli hukuk ve yargı olmadan milli devlet olmaz dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla yeni anayasa tartışmalarına dahil oldu. Uçum, milli anayasacılık ilkelerinin önemine vurgu yaparak, milli hukuk ve milli yargı olmadan milli bir devletin var olamayacağını savundu. Eski Başbakan Binali Yıldırım'ın yerel yönetimlere ilişkin açıklamaları da tartışmaları alevlendirdi.
Uçum, X hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye'nin batıcı evrensel hukuk anlayışını reddederek, insanlığın ortak birikimine dayanan evrensel hukuk tezini savunması gerektiğini belirtti. Türkiye'nin bu konuda üzerine düşeni yapacağını ancak milli hukuk ve milli yargı yaklaşımından asla vazgeçmeyeceğini ifade etti. Uçum, neo-liberal ve liberal hukuk yaklaşımlarının milli devletleri zayıflatma amacında olduğunu savunarak, Türkiye'nin bu tür yaklaşımlara prim vermeyeceğini vurguladı.
MİLLİ ANAYASA VE HUKUK VURGUSU
Uçum, "Yeni anayasanın temel yaklaşımını milli anayasacılık ilkeleri belirler. Çünkü milli hukuk ve milli yargı olmadan milli devlet ve bağımsız bir ülke olmak asla mümkün değildir," ifadelerini kullandı. Bu sözler, yeni anayasa tartışmalarında milli değerlerin ve bağımsızlığın korunması gerektiği yönündeki hassasiyetleri ön plana çıkarıyor.
Uçum, bağımsız bir uluslararası insan hakları düzeninin olmadığını ve ulus üstü hukuk düzeni iddiasının bir kurgu olduğunu savundu. Bu görüşler, küreselleşme ve uluslararası normların sorgulanması ekseninde önemli bir tartışma zemini oluşturuyor.
BİNALİ YILDIRIM'DAN YEREL YÖNETİMLER ÇIKIŞI
Eski Başbakan Binali Yıldırım ise yeni anayasada yerel yönetimler hakkında değişiklikler yapılması gerektiğini savundu. Yıldırım, "Kürdü, Türkü, diğer etnik gruplarıyla milletimizdir. Bunu esas alan bir güncelleme yapılabilir. Yeni yapılacak anayasada yapılması gereken önemli konulardan bir tanesi, yerel yönetimlere ademi merkeziyetçilik. Her şeyi Ankara'dan kontrol etmek yerine, yetki devrinin yapılması," şeklinde konuştu. Bu açıklamalar, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve ademi merkeziyetçilik ilkesinin anayasada yer alması gerektiği yönündeki talepleri yeniden gündeme getirdi.
Haber Merkezi