Yasakların kalkacağı tarih açıklandı
Uzmanlar “Aşılama hızını biraz daha arttırırsak iki ayda normal hayata geçeriz” diyerek yurttaşlara “Aşınızı olun” çağrısı yaptı.
Editör: Ege Medyası
14 Haziran 2021 - 09:19
Son dakika Hürriyet'in haberine göre; Ankara Üniversitesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal: “Türkiye aşılama hızını arttırdı fakat ülke aşılama kapasitesinin 600 binin üstünde olduğunu düşünüyorum.
Toplumsal bağışıklığın oluşması için toplumumuzun % 70-80’inin aşılanması gerekmektedir. Aşılama hızını biraz daha arttırır ve günlük 1 000 000a çıkarsak iki ayda bu iş biter. Bu durum Türkiye’ye özgü yeni varyantlar ortaya çıkmasına da engeller.
Toplumdaki bağışıklık sahibi bireylerin oranı ile alakalı olarak tedbirler tabii ki gevşetilecektir. Rakamlar Sağlık Bakanlığı’nın elinde var. Ancak maske ve mesafe önlemlerinin gevşetilmesinde aceleci olmamakta fayda var. Özellikle yabancılarla kontakta, aşı olmayanlarla aynı ortama girildiğinde azami koruma önlemleri almak şart.
İsrail ilk sırada olmak üzere aşı olmayanlarla ilgili önemli tedbirler alınıyor. Dini aktiviteler dahil, sinema tiyatro maçlar gibi toplu aktivitelere aşısız bireylerin girmesi bu ülkede yasak. Doğru mu? Bence bulaşı engellemek açısından doğru. Yapılabilirliği de bir yere kadar.
Türkiye’de de böyle kurallar getirilebilir ancak bu siyasi bir tercihtir. Ancak her kuralı devletin getirmesi gerekmiyor. Bir fabrika düşünün patron diyor ki ‘üretim kapasitesini düşürmemek için aşı olmayan bireyleri çalıştırmayacağım’. Bu çok önemli bir girişim olmaz mı? Yani artık özel girişime de karar almak için sorumluluk düşüyor.” dedi.
YENİ VAKALAR ÇOK AZALACAK
Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Barış Otlu: “Sağlık Bakanlığımız tarafından uygulanmakta olan COVID-19 aşılama programı ülkemizde giderek hızlanarak, aşıya erişim toplumun çok büyük bir kesimi için olanaklı hale gelmiştir. Aşılamada bizden önde olan ülkeler model alındığında aşı programında yaşanan bu ivmenin etkisini birkaç ay içinde daha belirgin bir şekilde göstereceğini, yeni vakaların ve hastaneye yatışların bir hayli azalacağını öngörebiliriz.
Bu durum, muhakkak alınan önlemlere de yansıyacak ve hayat giderek normale dönecektir. Ülkemizde aşılama programı kapsamında kullanılacak olan tüm aşılar, gerekli güvenlik testlerinden geçirilmektedir. Gelişebilecek yan etkiler bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de sıkı bir biçimde takip edilmektedir.
Uygulanmakta olan aşı programına destek sağlamak, pandemi ile yapılan müsabakanın başarısı açısından son derece önemlidir. Alınan önlemlerle ve giderek yaygınlaşan aşılama ile yıl sonuna kadar alışmış olduğumuz normal düzenimize dönebileceğimizi düşünüyorum.” dedi.
SONBAHARDA ESKİ NORMAL
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık: “Günde 1 000 000 doz aşı uygulanması durumunda temmuz ayı sonuna kadar toplumsal bağışıklık hedefine erişiriz. Sonbaharda ise eski normalimize dönebiliriz. Elbette bu, aşı tedarikinde sorun kalmamasına ve insanların aşı olmak konusundaki uyumuna bağlı.
Toplumun en az % 60’ı aşılandığında hastalık ‘salgın’ formundan çıkıp az sayıda enfeksiyon vakası olarak görülmeye, artık toplumu ciddi şekilde etkilememeye başlayabilir. Elbette bu süreçte aşı olmamış kişiler için risk devam edecektir.” dedi.
RANDEVULARDA DOLULUK ORANI YÜZDE 99
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Akın: “Aşı tedariki arttığı için Sağlık Bakanlığı hızlı şekilde toplumumuzun tüm kesimlerini aşılamaya çalışıyor. Randevuların doluluk oranlarının % 99’a çıktığı açıklandı. Artık aşı kuyrukları oluşuyor. Günde yarım milyon kişi aşılanırsa temmuzun ortasına kadar 50-60 000 000 kişiye en az bir doz aşı uygulanmış olacak.
Yani bu hızla giderse sonbahara girerken toplumda istenen ölçüde en az iki doz aşı yapılmış kişi sayısına ulaşılacak. Bu durum da çok düşük sayıda yeni vaka görülmesini sağlar. Bu sebeple ısrarla söylemek istediğim konu, kapalı alanlarda ve pazar yerleri, avm'ler, sokaklar gibi kalabalık yerlerde maske ve mesafe kurallarına uyulması gerektiği.
TEMMUZUN İKİNCİ YARISINDAN SONRA
Hava sıcaklığının artış göstermesi virüsün bulaşma ihtimalini azaltmaz. Ancak bu mevsimde insanlar açık alanlarda daha çok bulunduğu için yakın temas olasılığı düşer, hastalığın bulaşma ihtimali de bu sebeple azalır. Hem aşılama hızının çoğalması hem de mevsimsel avantajlar sebebiyle vaka sayılarındaki düşme toplumda sosyal aktivitelerin yaşanmasında bir rahatlık sağlayacaktır.
Ancak bu rahatlık hastalığın ortadan kalktığı manasına gelmeyecek. Tedbirlerin gevşetilmesi kontrollü olmalıdır. Temmuzun ikinci yarısından sonra mesafe ve maske kurallarına dikkat edilerek her çeşit sosyal aktivite yapılabilir. Sonbahara girerken tedbirler bir kez daha gözden geçirilecektir.”
(Hürriyet)
Toplumsal bağışıklığın oluşması için toplumumuzun % 70-80’inin aşılanması gerekmektedir. Aşılama hızını biraz daha arttırır ve günlük 1 000 000a çıkarsak iki ayda bu iş biter. Bu durum Türkiye’ye özgü yeni varyantlar ortaya çıkmasına da engeller.
Toplumdaki bağışıklık sahibi bireylerin oranı ile alakalı olarak tedbirler tabii ki gevşetilecektir. Rakamlar Sağlık Bakanlığı’nın elinde var. Ancak maske ve mesafe önlemlerinin gevşetilmesinde aceleci olmamakta fayda var. Özellikle yabancılarla kontakta, aşı olmayanlarla aynı ortama girildiğinde azami koruma önlemleri almak şart.
İsrail ilk sırada olmak üzere aşı olmayanlarla ilgili önemli tedbirler alınıyor. Dini aktiviteler dahil, sinema tiyatro maçlar gibi toplu aktivitelere aşısız bireylerin girmesi bu ülkede yasak. Doğru mu? Bence bulaşı engellemek açısından doğru. Yapılabilirliği de bir yere kadar.
Türkiye’de de böyle kurallar getirilebilir ancak bu siyasi bir tercihtir. Ancak her kuralı devletin getirmesi gerekmiyor. Bir fabrika düşünün patron diyor ki ‘üretim kapasitesini düşürmemek için aşı olmayan bireyleri çalıştırmayacağım’. Bu çok önemli bir girişim olmaz mı? Yani artık özel girişime de karar almak için sorumluluk düşüyor.” dedi.
YENİ VAKALAR ÇOK AZALACAK
Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Barış Otlu: “Sağlık Bakanlığımız tarafından uygulanmakta olan COVID-19 aşılama programı ülkemizde giderek hızlanarak, aşıya erişim toplumun çok büyük bir kesimi için olanaklı hale gelmiştir. Aşılamada bizden önde olan ülkeler model alındığında aşı programında yaşanan bu ivmenin etkisini birkaç ay içinde daha belirgin bir şekilde göstereceğini, yeni vakaların ve hastaneye yatışların bir hayli azalacağını öngörebiliriz.
Bu durum, muhakkak alınan önlemlere de yansıyacak ve hayat giderek normale dönecektir. Ülkemizde aşılama programı kapsamında kullanılacak olan tüm aşılar, gerekli güvenlik testlerinden geçirilmektedir. Gelişebilecek yan etkiler bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de sıkı bir biçimde takip edilmektedir.
Uygulanmakta olan aşı programına destek sağlamak, pandemi ile yapılan müsabakanın başarısı açısından son derece önemlidir. Alınan önlemlerle ve giderek yaygınlaşan aşılama ile yıl sonuna kadar alışmış olduğumuz normal düzenimize dönebileceğimizi düşünüyorum.” dedi.
SONBAHARDA ESKİ NORMAL
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık: “Günde 1 000 000 doz aşı uygulanması durumunda temmuz ayı sonuna kadar toplumsal bağışıklık hedefine erişiriz. Sonbaharda ise eski normalimize dönebiliriz. Elbette bu, aşı tedarikinde sorun kalmamasına ve insanların aşı olmak konusundaki uyumuna bağlı.
Toplumun en az % 60’ı aşılandığında hastalık ‘salgın’ formundan çıkıp az sayıda enfeksiyon vakası olarak görülmeye, artık toplumu ciddi şekilde etkilememeye başlayabilir. Elbette bu süreçte aşı olmamış kişiler için risk devam edecektir.” dedi.
RANDEVULARDA DOLULUK ORANI YÜZDE 99
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Akın: “Aşı tedariki arttığı için Sağlık Bakanlığı hızlı şekilde toplumumuzun tüm kesimlerini aşılamaya çalışıyor. Randevuların doluluk oranlarının % 99’a çıktığı açıklandı. Artık aşı kuyrukları oluşuyor. Günde yarım milyon kişi aşılanırsa temmuzun ortasına kadar 50-60 000 000 kişiye en az bir doz aşı uygulanmış olacak.
Yani bu hızla giderse sonbahara girerken toplumda istenen ölçüde en az iki doz aşı yapılmış kişi sayısına ulaşılacak. Bu durum da çok düşük sayıda yeni vaka görülmesini sağlar. Bu sebeple ısrarla söylemek istediğim konu, kapalı alanlarda ve pazar yerleri, avm'ler, sokaklar gibi kalabalık yerlerde maske ve mesafe kurallarına uyulması gerektiği.
TEMMUZUN İKİNCİ YARISINDAN SONRA
Hava sıcaklığının artış göstermesi virüsün bulaşma ihtimalini azaltmaz. Ancak bu mevsimde insanlar açık alanlarda daha çok bulunduğu için yakın temas olasılığı düşer, hastalığın bulaşma ihtimali de bu sebeple azalır. Hem aşılama hızının çoğalması hem de mevsimsel avantajlar sebebiyle vaka sayılarındaki düşme toplumda sosyal aktivitelerin yaşanmasında bir rahatlık sağlayacaktır.
Ancak bu rahatlık hastalığın ortadan kalktığı manasına gelmeyecek. Tedbirlerin gevşetilmesi kontrollü olmalıdır. Temmuzun ikinci yarısından sonra mesafe ve maske kurallarına dikkat edilerek her çeşit sosyal aktivite yapılabilir. Sonbahara girerken tedbirler bir kez daha gözden geçirilecektir.”
(Hürriyet)
FACEBOOK YORUMLAR